Antik çağda Leukophrys, Yunan mitolojisinde Tenedos adıyla anılan Bozcaada, farklı uygarlıkların ve kültürlerin kesişme noktasında yer alan konumu nedeniyle tarih boyunca sürekli el değiştirmiş. Bu yüzden işgaller, talanlar, anlaşmazlıklar adanın tarihine damgasını vurmuş.
Arnavut Kaldırımlarıyla Bozcaada Sokakları
Heredot’un yazdıklarından öğrendiğimize göre adanın ilk yerlileri Pelasglar (Pelazzi) denilen bir kavimdir. Adaya yerleşmeleri M.Ö. 2000’li yıllara dayandığı tahmin ediliyor. Daha sonra sırasıyla Fenikeliler, Atinalılar, Yunanlar, Persler, Büyük İskender, Bizanslar, Cenevizliler, Venedikliler ve Osmanlılar adaya hakim olmuş. Bozcaada Türklerle ilk kez 1328 yılında Umur Bey’in yaptığı akınlar sonucunda tanışmış.
Bozcaada Sokakları
1455 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içine katılan ada, 1912 yılında Yunanlar tarafından işgal edilir ve Çanakkale Savaşları sırasında Fransızlar tarafından üs olarak kullanılır. 1923 yılında yapılan Lozan Antlaşması gereği Bozcaada, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçası olarak kalır.
Bozcaada'yı keşfetmenin en ekonomik ve hızlı yollarından biri minibüs turları
Bozcaada Kalesi'yle iç içe olan ve adanın merkezi konumundaki küçük limanı
Bozcaadaya ulaşmak kadar önemli diğer bir konu: ada içinde ulaşım
Bozcaada'da yapılabilecek su ve doğa sporları
Bozcaada'da tadılabilecek lezzetler
Bozcaada'yı keşfetmenin keyifli ve farklı yollarından biri tekne turları
Bozcaada'nın batısında, rüzgar güllerine yakın bir noktada yer alan deniz feneri, gün batımlarında etkileyici manzaralara ev sahipliği yapıyor.
Bozcaada'nın karakteristik detaylarından biri olan bağ evleri.