Gökçeada, Türkiye’de, Rumlar'ın hala yaşadığı nadir alanlardan biri. Birçok Rum köyünün bulunduğu Gökçeada’da merkezle birlikte Bademli, Kaleköy, Zeytinliköy, Tepeköy ve Dereköy gezilmesi gereken noktalardan. Günümüzde bu köylerdeki yaşam eski hareketliliğine, eski canlılığına sahip olmasa da hala Rum gelenekleri sürdürülüyor.
Rum köylerinden biri olan Tepeköy’e giden yolda sağa dönüldüğünde tarihi bir çınar ağacının bulunduğu, Semadirek Adası'nı ve Ege Denizi’ni tepeden gören Gökçeada gezilecek yerler arasındaki Çınaraltı kısmına ulaşılabiliyor. Muhteşem manzarası nedeniyle ziyaret edilmeli.
Adanın güney doğusunda, Gökçeada gezilecek yerler içinde yer alan Tuz Gölü, deniz ve yağmur sularından oluşuyor. Yazları kuruyan göl, sonbahara kadar yalnızca beyaz bir tuz tabakası şeklinde kalıyor. Flamingo, martı, angıt, suna, ördek gibi birçok farklı kuş türüne ev sahipliği yapan gölün çamuru “şifalı” olarak anılıyor ve bu yüzden göle gelenler tarafından çamur banyosu yapılıyor.
Türkiye’nin ilk ve tek su altı parkı olan Gökçeada Sualtı Milli Parkı, vatoz, su kaplumbağası, yunus balığı ve diğer pek çok farklı deniz canlısının yaşam alanı veya geçiş noktası. Dalış yapılabilen Sualtı Milli Parkı’nda, etkileyici bir doğa ve ilginç deniz canlılarını görmek mümkün.
Kuzu Limanı’na 5 dakikalık uzaklıkta bulunan Peynir Kayalıkları’na, üst üste dizilmiş peynir kalıplarını andırdıkları için bu isim verilmiş. Sadece denizden görülebilen bu etkileyici kayalıklara ulaşabilmek için Kuzu Limanı ya da Kale Limanı’ndaki balıkçı tekneleriyle anlaşılabilir.
Gökçeada gezilecek yerler içinde; adanın güneyinde yer alan Kaya Mezarı, büyük bir kayanın üzerine oyulmuş iki mezardan meydana geliyor. Oldukça farklı bir görüntüye sahip olan mezarın kim tarafından, hangi dönemde yapıldığı bilinmiyor ve etrafında herhangi bir yerleşim oluşmamış.