ÇEREZ POLİTİKASI

Web sitemizde 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunundaki amaçlar ile sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için çerez pollitikamızı inceleyebilirsiniz. TAMAM

Ayvalık Tarihçesi

Ayvalık tarihçesi, Ayvalık Adı nereden geliyor

Ayvalık Adı Nereden Geliyor..?
1972  yılında yayımlanan 'Eolya'nın Başkenti Ayvalık' olarak türkçeleştirdiğimiz Yunanca kitaptan yararlanıldığında Ayvalık adının;
- Ayva'dan, yabani ayva'dan
- Midye türü olan ve bu kesimde bulunan ayvada'dan
- İlk yerleşenlerinin Midilli'nin Kydona köyünden olabileceklerinden ya da Girit'in 'Kydonies' bölgesinden gelmiş olabileceklerinden dolayı geldiği söylenebilir.
Filozofların bu yerin adı konusundaki görüşlerini de vermek gerekir: Aioliki 'nin (Eolya'nın)bozulmuş şeklidir. Aiolik kelimesinden türetilmiştir Ayvalık1.
Ayvalık anlamına gelen Kydonie ismi , İ.Ö. 330 'dan beri süregelmektedir. Yalnız ismin nereden kaynaklandığına dair, kesin bir yanıt bulamıyoruz. Antikçağ'da gerçekten Ayvalık'tı da oradan mı aldı? Bilinmiyor...

1. 'Eolya'  mitolojiye göre Edremit Körfezinden İzmir'e kadar uzanan ve Midilli'yi de içine alan kıyı şeridine yerleşmiş bir soyun ülkesidir. Bu soydan olanlara Eoller  ya da Eolyalılar denirdi.

İlk ve Ortaçağların Ayvalık'ı

Arkeolog Prof.Dr.Ömer Özyiğit 'in anlatımına göre ;
Antikçağ'da, Ayvalık'ın önündeki adalara 'Hekatonisa' ismi veriliyordu. Bu isim, bu adaların en büyüğü 'Nesos' (Moshonisi, Cunda, Alibey) aynı isimle söylenen 'Nesos' ya da 'Nasos' antik kentinin baş tanrısı olan Apollon'dan gelmeteydi. 'Hekatos' Apollon'un takma adıydı. Bu nedenle bu adalara Hekatos ya da Apollon Adaları da deniliyordu. Apollon Adaların'da Nesos'tan başka 'Chalkis', 'Pordoselene', 'Kydonia' antik yerleşmeleri vardı. Antik kaynaklar Chalkis, Pordoselene ve Nasos'tan oldukça söz etmelerine karşılık, Kydonia hakkında, yazları akan ünlü bir sıcak su kaynağına sahip olduğunu yazan ,yalnız Plinius olmuştur. (İS 79)'da Vezüv Yanardağı'nın patlaması sırasında öldüğü kaydediliyor.

Bugün eski Kydonia olduğunu sandığımız yerde, toprak üzerinde göze hiçbir temel çarpmamasına karşılık, yüzeyde antik devre ait, çok bol sayıda çanak, çömlek parçacıkları açıkça görülebilmektedir. Yüzeyden topladığımız bu çanak çömlek parçacıklarına göre, burada Helenistik (İÖ 330 - 30), Roma (İÖ 30 - İS 395) çağlarına ait bir yerleşme merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Bu antik yerleşme merkezinde, daha da eski devirlerin bulunup bulunmadığını anlamak için, bilimsel arkeolojik kazı ve sondajların yapılması gerekmektedir.

Roma Çağ'ında en parlak devrini yaşadığını sandığımız Kydonia'nın, daha sonraları Bizans Çağı içerisinde ya da sonlarına doğru, bazı nedenlerden dolayı,önemini yavaş yavaş kaybederek, yerleşmenin Ayvalık'ta 'İlkkurşun Tepesi' eteklerine kaydığı, burada gelişmeye başladığı, bu yeni yerleşme yerinde bulunan bazı Bizans Çağı verilerinden anlaşılmaktadır. Kent daha sonraki çağlarda gelişimini, bu merkez etrafında yapmış ve terk edilen eski yerleşme merkezi, zamanla toprak altında kalmıştır.

Bu dört antik kentten Chalkis ve Pordoselene, yaşamlarını bitirmelerine karşılık, Kydonia ve Nesos, Antikçağ'dan günümüze kadar yaşamlarını sürdürmüşler ve bugün de sürdürmektedirler. Üstelik Kydonia, Türkçeye çevrilmiş haliyle 'Ayvalık'; Nesos ise, Cunda ya da Alibey adıyla yaşamaktadırlar.

Yakın Tarihte Ayvalık

Ansiklopedilere göre, Cezayirli Hasan Paşa 5 Temmuz 1770'de, Çeşme önlerinde Koyun Adaları civarında, Rus donanmasıyla çarpışmakta bulunan Osmanlı donanmasının sağ kanat komutanıdır. Çarpışmada kendi gemisi ateş alır,yaralanır ve bir salla karaya çıkarılır. Düşman, İzmir Limanına girmesin diye oralarını sağlamlaştırır; sonra Foça, Karaburun ve Midilli Adası yoluyla Çanakkale'ye varıp Osmanlı donanmasına katılır. Ayvalık üstüne yazı yazan yabancı kaynaklara göre ise Cezayirli Hasan Paşa Ayvalık'tan geçerek İstanbul'a gitmiştir. Çarpışma esnasında gemisi hasar gören Cezayirli Hasan Paşa'nın yanındaki bir kaç askeriyle birlikte karaya çıkıp yemek ve yatacak yer için bir çiftliğe sığındığı ve çiftlik sahibi papazın kendilerini buyur edip bir hafta kadar bir süre ağırladığı anlatılmaktadır. Paşa'nın bu süre sonrasında İstanbul'a dönebilmek için Çanakkale'deki donanmaya katılmasında Papazdan yardım istemesi üzerine Papaz 50 silahlı adam ile yardım da bulunur. Ayrılırlarken dostluklarını tekrarlarlar. Hasan Paşa İstanbul'a ulaştıktan bir süre sonra Gazi ünvanı alarak sadrazamlığa yükselir. Kent dertleriyle başı çok ağrıyan Papaz ise Hasan Paşa'yı hatırlayarak İstanbul'a gider ve kendisinden kentine özerklik verilmesini ister. Kurtuluşunu kendisine borçlu olduğunu ve ne dilerse yapacağını söyleyen Hasan Paşa Papazın isteğini gerçekleştirir ve kentine özerklik verir. İşte bu özerklikten sonra Ayvalık'a yerleşen zenginler, sanaatkar rumlar kenti daha da geliştirip ünlendirirler ve bu debdebe, bu yaşantı, bu ilerleme 1821 Yunan İhtilaline kadar sürer.

10.11.2010  |  4456 kişi okudu
Son güncelleme: 13.11.2023

Ayvalık Tarihçesi Sen Anlat

Ayvalık Tarihçesi hakkında sen ne düşünüyorsun?

Daha önce bu konuda hiç yorum yapılmamış